Almanca Kursu ve telc Sınavları İçin Doğru Adres
Almanca kurslarımız ve telc sınavlarımız hakkında detaylı bilgi almak için lütfen formu doldurun. Ekibimiz size en kısa sürede geri dönecektir.
Neden RBI Düsseldorf
Almanca Kursları ve Telc Sınavları için Doğru Seçim!
Rheinisches Bildungsinstitut (RBI), yılların tecrübesiyle Almanca dil eğitimi ve sınav hazırlığında güvenilir bir adrestir. Size başarıya giden yolda ihtiyaç duyduğunuz desteği sağlıyoruz!
Hakkımızda: RBI Düsseldorf
Rheinisches Bildungsinstitut (RBI), 2016 yılından bu yana Düsseldorf merkezli bir eğitim kurumu olarak Almanca dil eğitimi ve telc sınav hazırlığı alanında hizmet vermektedir. Amacımız, uluslararası öğrencilerin ve profesyonellerin Almanca öğrenme sürecinde en kaliteli eğitimi sunarak hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaktır.
Türkçe destekli hizmetimiz ve yılların tecrübesiyle, size güvenilir bir öğrenme ortamı sağlıyoruz.
Almanca Kurslar ve Sınavlar
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt.
Almanca Kursları
- Almanca A1
- Almanca A2
- Almanca B1
- Almanca B2
- Almanca C1
telc Sınavları
- telc Almanca A1
- telc Almanca A2
- telc Almanca B1
- telc Almanca B2
- telc Almanca C1
FSP Kursları
- Doktorlar için FSP Hazırlık
- Diş Hekimleri için FSP Hazırlık
- Consectetur adipiscing
- Sed do eiusmod
- Tempor incididunt
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
Almanca kurslarımız ve telc sınavları hakkında merak ettiğiniz her şeyin cevabı burada!
Eğer sorularınız burada yanıtlanmadıysa, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. Ekibimiz size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaktır.
Almanca’da “können” fiili, bir modal fiilidir ve birçok durumda yetenek veya olasılık anlamı taşır. “Können” fiilinin şahıslara göre çekimleri aşağıdaki gibidir:
Şahıs | Können Fiil Çekimi |
---|---|
Ich (Ben) | kann |
Du (Sen) | kannst |
Er/Sie/Es (O, erkek/kadın/cinsiyetsiz) | kann |
Wir (Biz) | können |
Ihr (Siz) | könnt |
Sie/sie (Onlar/Siz, saygı ifadesi) | können |
Unutmayın, modal fiiller genellikle başka bir fiil ile birlikte kullanılır ve bu durumda ikinci fiil genellikle cümlenin sonunda ve infinitif formdadır.
Almanca’da “önünde” ifadesi “vor” veya “davor” şeklinde, “arkasında” ifadesi ise “hinter” veya “dahinter” şeklinde çevrilebilir.
“Vor” kelimesi, bir şeyin veya bir kişinin önündeki konumu belirtmek için kullanılır. Örneğin, “Das Auto ist vor dem Haus” (Araba, evin önünde) cümlesi bu kullanıma bir örnektir.
“Hinter” kelimesi, bir şeyin veya bir kişinin arkasındaki konumu belirtir. Örneğin, “Der Ball ist hinter dem Stuhl” (Top, sandalyenin arkasında) cümlesi bu kullanımı gösterir.
“Davor” ve “Dahinter” ise sırasıyla “önünde” ve “arkasında” anlamında olup daha çok cümle içindeki bir önceki nesne veya durumu referans alırken kullanılırlar.
Yer bildiren edatlar, Almanca dilinde önemli bir yere sahip olup bir şeyin veya birinin yerini belirlemekte ve hikayeleri, talimatları veya yol tariflerini anlatmakta kullanılırlar. Bu kelimeler genellikle belirli bir dil bilgisi yapılarına uyar ve anlamını belirler. Yer bildiren edatların doğru bir şekilde kullanılması, Almanca konuşma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi için önemlidir.
Nominativ, Alman dilindeki dört isim hali durumundan biridir. Diğer üçü Akkusativ, Dativ ve Genitiv‘dir. Nominativ durumu, genellikle cümledeki öznenin belirtildiği durumdur. Özne genellikle eylemi gerçekleştiren veya bir durum veya nitelik belirleyen kişi, yer veya şeydir.
Örneğin, “Der Hund bellt” (Köpek havlıyor) cümlesinde “Der Hund” (Köpek) özne konumunda olup Nominativ halindedir çünkü eylemi (havlamayı) gerçekleştiren o’dur.
Bir diğer örnek, “Das ist mein Buch” (Bu benim kitabım) cümlesinde, “Das” (Bu) ve “mein Buch” (benim kitabım) Nominativ halinde kullanılmıştır. Bu cümlede, “Das” ve “mein Buch” birer öznedir ve her ikisi de bir durum ya da niteliği belirtmektedirler.
Nominativ durumu, bir cümledeki başlangıç noktasıdır ve genellikle Almanca öğrenirken ilk öğrenilen durumdur. İsimler, sıfatlar ve belirli/belirsiz artikel takıları (der, die, das / ein, eine) Nominativ durumuna göre çekimlenir. Bu yüzden, bir kelimenin Nominativ hali genellikle bir sözlükte gördüğünüz halidir. Bu durumun iyi bir şekilde anlaşılması, Almanca dil bilgisini anlama yolunda önemli bir adımdır.
Almanca’da Nominativ halini içeren birkaç cümle örneği:
- “Der Mann liest ein Buch.” (Adam bir kitap okuyor.)
- “Die Sonne scheint hell.” (Güneş parlak bir şekilde parlıyor.)
- “Das Kind spielt im Park.” (Çocuk parkta oynuyor.)
- “Eine Katze sitzt auf dem Dach.” (Bir kedi çatının üzerinde oturuyor.)
- “Mein Freund wohnt in Berlin.” (Arkadaşım Berlin’de yaşıyor.)
- “Der Film war sehr interessant.” (Film çok ilginçti.)
- “Das Essen schmeckt gut.” (Yemek lezzetli.)
- “Unser Lehrer erklärt die Grammatik.” (Öğretmenimiz dil bilgisini açıklıyor.)
- “Die Musik ist zu laut.” (Müzik çok yüksek.)
- “Ihr Auto ist sehr schnell.” (Onların arabası çok hızlı.)
“Kendini beğenmek” ifadesi, Almanca’da “sich selbst gefallen” ya da daha yaygın kullanılan bir tabirle “sich für etwas Besseres halten” olarak ifade edilir. İlk ifade, kelime kelime çeviriyle “kendini hoş bulmak” anlamına gelir ve bu, bir kişinin kendisini beğendiği genel anlamını taşır. İkinci ifade ise “kendini bir şeyden daha iyi tutmak” anlamına gelir ve bu da genellikle bir kişinin kendisini diğerlerinden üstün görmesi durumunu ifade eder.
Bu iki ifade de, bir kişinin kendisini aşırı derecede beğendiği ve genellikle kendisini diğerlerinden daha üstün ya da daha değerli gördüğü bir durumu tanımlar. Bu durum genellikle olumsuz bir konotasyona sahiptir, çünkü “kendini beğenmiş” bir kişi genellikle egoist, kibirli ya da özgüveni aşırı yüksek olarak görülür. Ancak, dilin ve kültürün farklılıklarından dolayı, bu ifadelerin her ikisi de tam olarak Türkçe’deki “kendini beğenmek” ifadesinin tüm nüanslarını taşımaz. Yine de, genel olarak bu ifadeler, bir kişinin aşırı özgüven ve ego ile karakterize edilen bu durumunu oldukça iyi bir şekilde ifade eder.
Almanca öğrenmek için kullanabileceğiniz bir dizi online platform ve kurs bulunmaktadır. İşte bunlardan bazıları:
- Goethe-Institut: Goethe-Institut, Almanca dilini öğrenmek için çeşitli online kurslar sunmaktadır. Dersler, dil seviyenize uygun olarak belirlenir ve genellikle profesyonel öğretmenler tarafından verilir.
- Deutsche Welle (DW): Deutsche Welle, ücretsiz Almanca dersleri ve öğrenme materyalleri sunan bir haber sitesidir. Dersler, başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar çeşitli seviyelere sahiptir.
- Babbel: Babbel, Almanca’yı öğrenmek isteyenler için interaktif online dersler sunar. Dersler, konuşma, yazma, okuma ve dinleme becerilerini geliştirmeye odaklanmaktadır.
- Duolingo: Duolingo, Almanca’yı eğlenceli ve interaktif bir şekilde öğrenmenizi sağlayan bir uygulamadır. Oyunlaştırılmış öğrenme yöntemi sayesinde, dil öğrenme süreci daha eğlenceli hale gelir.
- Rosetta Stone: Rosetta Stone, dil öğrenme konusunda uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahip olan ve Almanca dilinde kapsamlı dersler sunan bir platformdur.
- Busuu: Busuu, Almanca dersleri sunan başka bir online platformdur. Dersler, dil seviyenize göre uyarlanabilir ve ayrıca dil pratiği yapmak için diğer öğrencilerle iletişim kurma fırsatı sunar.
- Deutsch Wunder: Almanca öğrenmeyi çok basit hale getiren, A1 den C1 e kadar tüm konu anlatımlarını içinde bulunduran ve her konu anlatımı altında o konu ile alakalı interaktif test sunan bir platformdur.
Bu online kurslar, farklı öğrenme stillerine ve seviyelere uygun çeşitli seçenekler sunar. Hangi platformun sizin için en iyi olduğuna karar vermek, öğrenme hedeflerinize, bütçenize ve tercih ettiğiniz öğrenme şekline bağlıdır.
Evet, kendi kendine Almanca öğrenmek mümkündür. Kendi kendine dil öğrenme, özellikle internetin sunduğu zengin kaynaklar sayesinde, günümüzde daha uygulanabilir bir seçenek haline gelmiştir.
Almanca gramer kitapları, online dil öğrenme platformları, Almanca öğretici videolar, podcast’ler ve interaktif uygulamalar, bu dilin öz yeterlilikle öğrenilmesine yardımcı olacak araçlar arasında yer alır. Önemli olan, düzenli ve tutarlı bir şekilde çalışmayı sürdürmektir.
Ancak kendi kendine dil öğrenirken bazı zorluklarla karşılaşabilirsiniz. Kendinizi disipline etmek, doğru kaynakları bulmak ve yanıtları olmayan sorularla karşılaşmak, kendi kendine öğrenmenin sık rastlanan zorluklarıdır.
Bu zorlukların üstesinden gelmek için, öğrenme sürecinizi bir öğretmen veya dil partneri ile desteklemeyi düşünebilirsiniz. Kendi kendine öğrenmenin esnekliği ve rahatlığı ile birlikte, rehberlik ve destek, Almanca öğrenme sürecinizi daha verimli ve zevkli hale getirebilir.
Genitiv, Alman dilinde bir iyelik ya da bağlantı durumunu göstermek için kullanılır. İngilizce’deki “‘s” veya “of” yapısına benzer şekilde işler. Genitiv durumu genellikle bir şeyin veya bir kişinin bir başkasına ait olduğunu belirtmek için kullanılır. Genitiv durumu, genellikle bir ismin diğer bir isimle olan ilişkisini belirler.
Örneğin:
- Das ist das Auto meines Vaters. (Bu, babamın arabası.)
- Ich bin ein Freund deines Bruders. (Ben, kardeşinin arkadaşıyım.)
- Die Katze der Nachbarn ist sehr süß. (Komşunun kedisi çok tatlı.)
Genitiv durumu genellikle formal ve yazılı Alman dilinde daha yaygın olarak kullanılır.
Günlük konuşma dilinde genellikle Dativ durumu genitivin yerini alır, özellikle de belirli prepozisyonlarla birlikte. Ancak, genitiv durumunun anlamı ve kullanımı hala önemlidir ve dil bilgisinin temel bir parçasıdır.
Genitiv durumunda kullanılan birkaç cümle örneği:
- Das ist das Auto meines Vaters. (Bu, babamın arabası.)
- Ich bin ein Freund deines Bruders. (Ben, kardeşinin arkadaşıyım.)
- Die Katze der Nachbarn ist sehr süß. (Komşunun kedisi çok tatlı.)
- Das ist die Aufgabe des Lehrers. (Bu, öğretmenin görevidir.)
- Die Kinder des Mannes spielen im Park. (Adamın çocukları parkta oynuyor.)
- Das ist das Buch eines berühmten Autors. (Bu, ünlü bir yazarın kitabı.)
- Die Blumen des Gartens sind sehr schön. (Bahçenin çiçekleri çok güzel.)
- Ich bin ein Fan der Musik dieser Band. (Bu grubun müziğinin hayranıyım.)
- Die Farbe des Himmels ändert sich ständig. (Göğün rengi sürekli değişir.)
- Der Geschmack des Essens hängt von den Gewürzen ab. (Yemeğin tadı baharatlara bağlıdır.)
Almanca’da “Seni seviyorum” ifadesi “Ich liebe dich” olarak söylenir. Bu ifade, birine olan duygusal bağlılığınızı ve sevginizi ifade etmek için kullanılır ve genellikle romantik bir bağlamda kullanılır.
“Ich liebe dich” ifadesi, genellikle bir ilişkinin ciddi bir noktasına ulaştığında kullanılır. Alman kültüründe, bu ifade hafife alınmaz ve genellikle sadece derin sevgi ve bağlılık hissedildiğinde kullanılır. Bu, bazı diğer dillerden farklı olabilir, örneğin İngilizcede “I love you” ifadesi daha geniş bir şekilde ve çeşitli bağlamlarda kullanılabilir.
Almanca’da daha hafif bir sevgi ifadesi olan “Ich hab dich lieb” ifadesi de vardır. Bu ifade genellikle aile üyeleri ve yakın arkadaşlar arasında kullanılır ve sevgi ve şefkat hislerini ifade eder, ancak genellikle romantik bir aşk ifadesi kadar güçlü değildir.
Almanca öğrenirken, dilbilgisi ve kelime bilgisi kadar konuşma ve yazma yeteneklerinizi geliştirmek de önemlidir. İletişimde, bir durumun veya eylemin ne kadar sık gerçekleştiğini ifade etmek çoğu zaman gereklidir. İşte burada Almanca sıklık zarfları devreye girer.
Sıklık zarfları, bir eylemin ne sıklıkta gerçekleştiğini belirtmemizi sağlar. Bu zarflar, konuşmalarımıza ve yazılarımıza daha fazla ayrıntı ve belirginlik katmak için önemlidir.
Bu yazıda, Almanca’da en yaygın kullanılan sıklık zarflarını ve bu zarfların cümleler içinde nasıl kullanılacağını ele alacağız.
Öncelikle Başlıkta da söz verdiğimiz gibi 17 adet Almanca sıklık zarfımızı örnek cümleler ile verelim:
- immer (her zaman): Ich gehe immer ins Kino am Wochenende. (Her zaman hafta sonları sinemaya giderim.)
- oft (sıkça): Sie liest oft Bücher. (Sıkça kitap okur.)
- manchmal (bazen): Manchmal gehe ich ins Theater. (Bazen tiyatroya giderim.)
- selten (nadiren): Wir sehen uns selten. (Nadiren görüşürüz.)
- nie/nimmer (hiç): Er kommt nie zu spät. (Hiç geç gelmez.)
- jeden Tag (her gün): Ich trinke jeden Tag Kaffee. (Her gün kahve içerim.)
- einmal pro Woche (haftada bir kez): Ich gehe einmal pro Woche ins Fitnessstudio. (Haftada bir kez spor salonuna giderim.)
- zweimal pro Monat (ayda iki kez): Wir treffen uns zweimal pro Monat. (Ayda iki kez buluşuruz.)
- jedes Jahr (her yıl): Ich fahre jedes Jahr in den Urlaub. (Her yıl tatile giderim.)
- jede Woche (her hafta): Ich besuche meine Großeltern jede Woche. (Her hafta büyükanne ve büyükbabamı ziyaret ederim.)
- ab und zu / hin und wieder (arada sırada): Ich esse ab und zu ein Stück Kuchen. (Arada sırada bir dilim pasta yerim.)
- regelmäßig (düzenli olarak): Sie macht regelmäßig Yoga. (Düzenli olarak yoga yapar.)
- gelegentlich (dönem dönem / zaman zaman): Er geht gelegentlich ins Kino. (Dönem dönem sinemaya gider.)
- stets (daima): Er ist stets pünktlich. (O, daima dakikdir.)
- mehrmals (birden fazla kez): Sie hat das Buch mehrmals gelesen. (Kitabı birden fazla kez okudu.)
- normalerweise / gewöhnlich (genellikle): Ich stehe normalerweise um 7 Uhr auf. (Genellikle saat 7’de kalkarım.)
- täglich (günlük): Sie trinkt täglich einen grünen Tee. (Her gün bir bardak yeşil çay içer.)
Bu zarflar, bir eylemin sıklığını belirtir ve Almanca’da sıkça kullanılır.
Almanca Sıklık Zarfları nasıl kullanılır?
Almanca sıklık zarfları, genellikle fiilin önünde yer alır ve bir eylemin ne sıklıkla gerçekleştiğini belirtir. Aşağıda bu zarfların kullanımına dair örnekler verilmiştir:
- “Ich gehe oft ins Kino.” (Ben sık sık sinemaya giderim.)
- “Sie liest jeden Tag ein Buch.” (O, her gün bir kitap okur.)
- “Wir fahren jedes Jahr in den Urlaub.” (Biz her yıl tatile gideriz.)
- “Er trainiert selten im Fitnessstudio.” (O, nadiren spor salonunda antrenman yapar.)
- “Sie geht manchmal spazieren.” (O, bazen yürüyüşe çıkar.)
Bu zarfların yerleşimine dikkat edin. Genellikle eylemden hemen önce gelirler. Ancak, Almanca’da cümle yapısı konusu karmaşık olabilir ve bazen bu sıklık zarfları cümlenin başına veya sonuna gelebilir. Bu yüzden her zaman cümle yapısına dikkat etmek önemlidir.
Akkusativ durumunu belirlemek için genellikle “wen?” ya da “was?” (kimi? veya neyi?) sorularını sorarız. Bu, cümlenin doğrudan nesnesini belirlememize yardımcı olur. İşte birkaç örnek:
- Ich sehe den Hund. (Köpeği görüyorum.)
Soru: Wen sehe ich? (Kimi görüyorum?)
Cevap: den Hund (Köpeği) - Er kauft das Buch. (O kitabı satın alıyor.)
Soru: Was kauft er? (Neyi satın alıyor?)
Cevap: das Buch (Kitabı) - Sie isst einen Apfel. (O bir elma yiyor.)
Soru: Was isst sie? (Neyi yiyor?)
Cevap: einen Apfel (Bir elma)
Bu, her cümlede hangi kelimenin veya kelime grubunun Akkusativ durumunda olduğunu belirlemenin etkili bir yoludur. Genellikle eylemin (fiilin) doğrudan hedefini belirtir.
Bununla birlikte, unutulmaması gereken önemli bir nokta, bazı fiillerin ve öncüllerin (prepositions) belirli durumları gerektirebileceğidir.
Örneğin, bazı öncüller yalnızca Akkusativ durumu gerektirir, bu yüzden bunlar Akkusativ durumunun hangi öğeyi etkilediğini belirlemenin başka bir yoludur.
Şimdi Harekete Geçin!
Hedeflerinize ulaşmak için ilk adımı atın. Almanca kurslarımız ve telc sınav hazırlık programlarımızla başarıya bir adım daha yakınsınız. Hemen başvurun ve profesyonel ekibimizle öğrenmeye başlayın!